8 Mayıs 2008 Perşembe

Diyarbakırın İlçeleri [ ERGANİ ]

ERGANİ HAKKINDA GENEL BİLGİ

Diyarbakır ilinin en önemli ve eski yerleşim merkezi Ergani ilçesi olarak bilinmekle beraber, Ergani çok eski bir şehir olup kuruluş tarihi belli değildir. Yunus Peygamber’in kurduğu rivayet edilirse de bu söz esaslı bir kaynağa dayanmamaktadır. İlçeye 6 km uzaklıkta bulunan Çayönü (Hilar) şehri harabelerinde yapılan bir kazıda M.Ö.7000 yılına varan kalıntılar çıkmıştır. Buna dayanarak Ergani’nin 9000 yıllık bir tarihi bulunduğunu söyleyebiliriz. Yukarı Mezopotamya’nın sayılı yerleşim birimlerinden biri de Ergani’dir. M.Ö.1220 tarihinde Büyük Eti İmparatorluğu dağılınca büyüklü küçüklü beyliklere ayrıldı. Asur Krallığı devrinde Ergani Asur devletine bağlı kendi başına egemen bir şehir olarak kalmıştır.Tarihte bölgenin ilk yerleşim yeri olan Ergani ilk zamanlardan bu yana Akranya, Erkenin, Erkanikana, Yanari, Zülkarneyn, Arsania, Urhana, Aşat isimleri ile anılmıştır. Makam dağından görünümİlçeden görünümİlçe merkezinden görünümİlçe merkezinden görünüm Köy ve merkez olmak üzere 140000 nüfusa sahip olan ilçemiz nüfusunun % 90’inin okuma yazma bildiği tahmin edilmektedir.Diyarbakır-Elazığ karayolu üzerinde bulunan ilçe, Dicle nehrinin sağ kıyısına 10 km uzaklıkta ve 1526 m yüksekliğinde bulunan yarı sönmüş volkanik Zülküfil (makam) Dağının, derin bir sel yatağına bakan güney doğu tarafı eteklerinde 955 m yükseklikte kurulmuştur. Şehrin en üst kısmında Yüce Meryem adını taşıyan Kargir ve Kubbeli bir kilise vardır. Mucize yaratan eski bir mabed olduğu rivayet edilir.Bunun dışında Kızılca köyünde Enüş Peygamber Mezarı,Zülküfil Peygamber Makamı hala önemini koruyan tarihi yerlerdendir. Halkının tarım,hayvancılık ve meyvecilik ile geçinmektedir

ÇAYÖNÜ

Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, Sesverenpınar Köyü, Hilar Kayalıkları yakınlarnda bulunan Çayönü Tepesi, günümüzden 9500 yıl önce M.Ö. 7500 yıllarında kurulmuş, aralıksız olarak M.Ö. 5000 yılına kadar yerleşim görmüş, daha sonra da aralıklarla iskan edilmiştir. Yerleşme bilim dünyasındaki ününü "Esas Çayönü Evresi" olarak bilinen M.Ö. 7500-6500 yılları arasındaki bin yıllık döneme. ait olan kalıntı ve buluntuları ile sağlamıştır Günümüzdeki kent uygarlığının ilk temellerinin atıldığı bu dönem, insanların göçebelikten köy yaşantısına, avcı ve toplayıcılıktan besin üretimine geçtikleri "Neolitik Devrim" olarak da bilinen teknolojik yaşam biçimi, beslenme ekonomist ve insan-doğal çevre ilişkilerinin tümü ile değiştiği Kültür Tarihi ile ilgili buluşlarla birçok "ilki" de içeren canlı ve ilginç bir dönemdir. İstanbul Üniversitesi’nden Prof.Dr. Halet Çambel ile Chicago Üniversitesi’nden Prof.Robert J.Braidwwod’un başlattığı kazılar arkeoloji dünyasında heyecan verici sonuçlara ulaşılmaktadır. Çayönü kazıları, Yakın-Doğu’nun en büyük Neolotik topluluklarından birini ortaya çıkarmaktadır. Her türlü bilimsel tespitlerden geçmiş bulgulara göre, Çayönü bizi, 9.500 yıl önceki yaşamla tanıştırıyor. Avcılık ve toplayıcılık dönemini geride bırakmaya çalışan insanoğlunun üretici ve yerleşik döneme geçişini belgeliyor. Çeşitli evreler halinde ortaya çıkan bulgulardan öğrendiğimize göre, Çayönü sakinleri “bitki yetiştirmeyi ve hayvan beslemeyi” biliyor, belli bir plan anlayışına ve yapı tekniğine göre gerçekleştirilmiş evlerde oturuyorlardı. Ele geçen aletler arasında, obsidyen ve kemik aletler, renkli taşlar ve bakırın işlenmesinden elde edilen iğne gibi çeşitli objeler vardır. Çayönü sakinlerinin buğdayın ilkel türünü yetiştirdiklerini; koyun, keçi, domuz ve köpeği evcilleştirdiklerini; obsidyenden yontma taş aletler yaptıklarını, aşındırma yöntemi ile bazalttan çeşitli öğütücü ve ezici aletler geliştirdiklerini biliyoruz. M.Ö. 7250-6750 tarihleri arasında yerleştirilen ilk köy kuruluşları ortaya çıkartılan yapı tipleri de çeşitlilik gösteriyor. Yuvarlak planı kulübe yapılar, ızgara planlı yapılar, kanallı yapılar ve hücre planlı yapılar. Bu yapılarda; taş temeller, oda, mutfak, depo, kiler, atölye, meydan ve mezarlık gibi giderek özelleşen mekanların oluştuğu da görülüyor. Bilim çevrelerinin tespitlerine göre, Çayönü yalnız Anadolu değil bütün Güneybatı Asya ve Eski Dünya’da günümüzden 9 bin yıl önce ortaya çıkan “İlk karma besin ekonomisini gerçekleştirilen insan topluluklarının yaşadığı yer olarak kabul edilir. Geliştirdikleri özgün mimari kadar, kullandıkları aletler, hem bir ekonomik hayattan hemde bir kültürel çevreden söz edilmesine kaynak olmaktadır.

Hiç yorum yok:

Diyarbakır Tarihi

eXTReMe Tracker
Diyarbakır tarihi Diyarbakır Diyarbakır Güzellikleri